24 Ekim 2016 Pazartesi

AŞKTA KAYBEDEN GENÇ WERTHER

NTV yayınlarından çıkan Andrew Shaffer kitabı "Aşkta Kaybeden Büyük Filozoflar"ı pek severim, demek ki filozof da olsan... gibi cümleler kuruyorum kitap bittiğinden beri, çünkü kitap, Sokrates, Sartre gibi babaların aşkta talihsizliklerini konu ediyor, kitaptan çok sevdiğim bir bölümü size aktarmak istiyorum:

Goethe bölümü:
Karşılıksız aşk, Johann Wolfgang von Goethe'nin 40'lı yaşlarına kadar tıpkı bir salgın gibi peşinden gitti. İstisnasız her biri hüsranla biten bu ilişkiler Goethe'nin şiir ve yazılarının temel kaynağı oldu.

Goethe'yi edebi süperstarlığın stratosferine çıkaran eseri Genç Werther'in Acıları, evli bir kadına aşık olan bir gencin mektuplarından oluşan bir romandı. Genç Werther'in aşkı kibarca karşılanmamıştı.  Werther romanda şöyle diyor: "Bazen kendime, kaderim ne kadar biricik, diyorum. (...) Bütün diğer erkekler şanslı, hiçbiri senin kadar acı çekmedi, diyorum."

Çektiği ızdıraba daha fazla dayanamayan Genç Werther romanın sonunda kendini vurarak intihar eder. Goethe, karakteri, arkadaşı Jerusalem'i temel alarak kurgulamıştır. Jerusalem de tıpkı Werther gibi benzer bir aşk çıkmazının sonunda kendini öldürmüştür. Goethe'nin kendisi de intihar düşüncesi etrafında epey dolanmıştır.

Kayda değer silah koleksiyonumun içinde güzelce parlatılmış bir hançerim var. Her gece yatağıma uzanıp mumu söndürmeden evvel, o güzel hançerle kalbimde derince bir delik açabilecek miyim diye bir bakarım.

Goethe, Werther'i yazarken, depresyon semptomlarından iyiden iyiye kurtulduğunu söyler. Ancak kitabın toplum üzerinde etkisi aksi yönde oldu.

Kitap, 1774 yılında basılmasının ardından tüm Avrupa'da büyük bir edebi sansasyona neden oldu. Kalbi kırık bir sürü genç, Goethe'nin kahramanı gibi sarı pantolon, mavi ceket ve yakası açık gömlekler giyip ortalarda dolanmaya başladı. Maalesef, pek çok genç erkek tıpkı Werther gibi işi sonuna kadar götürüp intihar etti.

Birbirinin kopyası intiharlar, mantar gibi çoğalarak tüm kıtaya yayıldı. "Koca bir mayını patlatmak için nasıl küçücük bir kibrit yeterse, benim kitabım da buna benzer bir etkiyle adeta koca bir patlama yarattı." İtalya, Almanya ve Danimarka'daki otoriteler, gençlerin üzerindeki etkisini sınırlamak için kitabı yasakladı. Ama tüm diğer moda akımları gibi acı çekme alt kültürü de bir süre sonra yok oldu.

Bu da böyle güzel bir alıntıydı canısılar, keyifli okumalar.

Kişisel Gelişemeyen Kız
24 Ekim 2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder